Mustafa Erdoğan, Sinan Taha- GÜNDEM
ANKARA- Anadolu’da yaşayan halkların binlerce yıllık tarihleri içinde yarattığı yer ve bölge adları, tarihleri yok sayılarak değiştirildi. Adı değiştirilen bu bölgeler içerisinde tarihte kurulmuş önemli site devletleri ile dinsel başkentler de bulunuyor.
Resmi makamlara göre, 1959 ile 1981 arasında 12 bin köyün adı değiştirilirken 1981’den sonra ise Artos Dağları’nın adı Yeşildağ’a, Kutsal Ararat Dağı’nın adı Ağrı’ya, Gever Ovası’nın adı Yüksekova’ya, Sinbi Dağı’nın adı da Sümbül Dağı’na dönüştürüldü.
Anadolu’da yaşamış Hitit, Rum, Ermeni, Çerkez ve Kürt halklarının tarihsel varlığını kanıtlayan isimler, resmi görüş tarafından acımasızca tahrip edilirken, bir tarih “Türkleştirilmeye” çalışılıyor. Sonuçta, Hititlerin Türk olduğunu kanıtlayamayanlar, Hattuşaş’ı Çorumlulaştırıyor, Mitanni’nin başkenti Vaşukani’ye, Gölbaşı, Ararat’a Ağrı denilerek Türkleştirme” süreci hızlandırılıyor. Bu süreç, yüzlerce bilgi ve buluntunun üstünü örterek derin bir kültürel bilgisizlik örneği verip Türkçe olan bölgelerin adlarını bile değiştirebiliyor. Avşarların Türk olduğunu ilmeyen zihniyet, Avşarköy’ü Akörenleştirebiliyor.
Tarihin isim babaları
Tarihi gelecek kuşaklara anlatan, yüzlerce kralın öyküsünü, onlarca medeniyetin mirasını tanıdan 12 bin ismin kimler tarafından değiştirildiğini araştırdığımızda yeni bir isimle karşılaştık: “Ad Değiştirme Uzmanlar Kurulu.” Kamu yönetimi literatürüne bir “katkı” olduğuna inandığımız ve 34 yılda 12 bin köyün adını değiştiren bu benzersiz kurulun resmi görüşe göre yasal dayanağı, şöyle açıklanıyor:
“10 Haziran 1949 gün ve 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 11 Mayıs 1959 gün ve 7267 sayılı kanınla değiştirilen 2. maddesinin (D) fıkrasında yer alan ‘Türkçe olmayan ve iltibasa yer veren köy adları, alakadar vilayet daimi encümeninin mütalaası alındıktan sonra en kısa zamanda İçişleri Bakanlığı’nca değiştirilir.’ Hükmü gereğince, Türkçe olmayan ve yabancı kökten geldiği anlaşılan ve iltibasa yol açtığı belirlenen yaklaşık 12 bin köy adı, Bakanlığımız İller İdaresi’nde çalışan ‘Yabancı Adları Değiştirme Komisyonu’ tarafından incelenerek Türkçe adlarla değiştirilmiş ve kullanma alanına konmuştur.”
Belki de hızını alamadığı için 1981 yılında “Yabancı Adları Değiştirme Komisyonu” olan adını da “Ad Değiştirme Uzmanlar Kurulu” olarak değiştirerek son halini alan kurul, İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğünü’nün başkanlığında Genel Kurmay Başkanlığı’ndan bir, Milli Savunma Bakanlığı Harita Genel Müdürlüğü’nden iki, Milli Eğitim Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’nden birer ve Ankara Üniversitesi DTCF ile Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurulu’ndan ikişer temsilciden oluşuyor.
Ad Değiştirme Uzmanlar Kurulu’nun hangi “kriterlere” göre isimleri değiştirdiği ise kurulun Çalışma İlke ve Usulleri Hakkındaki Yönetmeliği’nde şöyle açıklanıyor:
“Adı değiştirilecek doğal yerin harita üzerinde çevresi, dere, tepe, kaynak gibi yeryüzü şekilleri, topografik durumu incelenir ve o bölgenin özellikleri göz önüne alınarak uygun görülen ad verilir.”
Söz konusu “kriterlere” göre binlerce yer ve bölge adı harita üzerinde yapılan “incelemeler” sonucu değiştirilmiştir. Buna göre, Makedonya ordularının öncü komutanlarından Anitos’un adını taşıyan bir Beytüşşebap köyünün ismi, değiştirildiği aylarda köyde bol yonca yetiştiği için “Yoncalı” olabilmiştir. Ya da Hakkari’nin Kocanıs köyündeki dev Nasturi Manastırı, “uzman” topografımız tarafından Paşakonağı’na benzetildiğinden köyün adı Konaklı’ya dönüştürülmüştür. Söz konusu örnekleri mizahi bir kurgu ile anlamlandırmak mümkünse de uygulamanın diğer örneklerini, örneğin Pers Kralı Darius’un adını taşıyan köyün adının Ağaçlı’ya dönüştürülmesini anlamak pek mümkün olmuyor.
Tarihi anımsamak yasak
Ad Değiştirme Uzmanlar Kurulu’nun Çalışma İlke ve Usulleri Hakkındaki Yönetmeliği’nin (h) fıkrası ise daha korkunç. Bu fıkrada, “Yabancı yer adları değiştirilirken söyleniş benzerliği ile değiştirilen eski adı anımsatacak adlar verilemez.” denilerek tarih belleklerden silinmeye çalışılıyor.
Cumhuriyet sonrasında birçok büyük şehrin isimlerini de değiştiren bir anlayışın mirasçısı olan bu yaklaşım, ilk aşamada Kilikya’yı Adana’ya dönüştürmüş, ardından T.C.’ye isyan bayrağı açan Dersim Tunceli, Darahinê Genç, Piran Dicle, Çewlik ise Bingöl’e dönüştürülmüştür.
Böylece tarihte Şêx (Şeyh) Said ayaklanmasını inceleyen bir araştırmacının Piran’ı haritada bulması başkaldırıyı tarihten silmek istercesine engellenmiştir. Daha sonra süreç Culemerg’in Hakkari’ye, Elbak’ı Başkale’ye, Westan’ı Gevaş’a, Şaxe’yi Çatak’a, Müks’ı Bahçesaray’a dönüştürüp gittikçe küçük yerleşim birimlerine yönelmiştir. Bundan böyle Aydın’ın Kürtderesi köylüleri “Subaşı”lı, Trabzon’un Kürtali köylüleri “Tarlacık”lı, Bursa’nın Kürttan köylüleri “Gülözü”lü olurlarken Diyarbakır’ın Lido köylüleri “Üçpınar”lı, Trabzon’un Mesoraş köylüleri “Gölsel”li, Erzurum’un Liç köylüleri “Saz”lı, Afyon’un Geneli köylüleri ise “Akça”lı artık.
Öte yandan yönetmeliğe göre “eski” bir ismin uzunluğu da değiştirilme nedenidir. Yönetmelikte, “Harita yazım ve üretimini güçleştirdiği görülen adlar kısaltılır veya değiştirilir” denilmesine rağmen bu hükmün.” gerektiğinde” tersine de işleyebiliyor. Örneğin, kurul üyesi “uzmanlar”, dil ısırtan bir ustalıkla takla attırarak Yüksekova’nın Xırwate köyünü Büyükçiftlik’e, Malatya’nın Holê köyünü Yukarıbaşlangıç’a, Gaziantep’in Binam köyünü Küçükkarakuyu’ya, Ağrı’nın Birisko köyünü Çukurkonaklı’ya, Kars’ın Berne köyünü Koyunyurdu’ya ve Bitlis’in Best köyünü de Oymaponar’a dönüştürmeyi başardılar.
Bazı örnekler
Yozgat’ın Abazakışla köyü Kışlaköy, Malatya’nın Abbasi köyü Konakbaşı, Erzurum’un Abcirens köyü Halilpaşa, Kastamonu’nun Ablados köyü Çamlıca, Rize’nin Abişho köyü Köprübaşı, Erzincan’ın Abge köyü Çardaklı, Balıkesir’in Dereli köyü Bayırlı, Van’ın Dergezin köyü Buğulukaynak, İzmir’in Hereke köyü Düzce, Hakkari’nin Heleis köyü Akocak, Çankırı’nın Hicip köyü Yolkayı, Sivas’ın Hinora köyü Madenli, Zonguldak’ın Zora köyü Akören, Trabzon’un Zülmera köyü, Subaşı, Elazığ’ın Zogapa köyü Beydoğan, Antalya’nın Zilan köyü Gümüşdamla, Konya’nın Zivarik köyü Değirmenaltı, Giresun’un Zıhar köyü Çakmak, Kokat’ın Kürtpınar köyü Pınarlı, Ankara’nın Kürtşeyh köyü Çiçektepe, Gaziantep’in Kürtosman köyü Sütlüce, Muş’un Kürtüçdam köyü Yukarıüçdam oldu.