ÖZGÜR GÜNDEM 13 AĞUSTOS 1992

Başbakan

Süleyman Demirel,

12 Ağustos Çarşamba günkü Sabah gazetesinde Sayın Hasan Cemal’e yaptığınız açıklamaları dehşet duygularıyla okuduk.

Duyumsadığımız dehşet, bir başbakanın pervasızca cinayetlere bir tür onay vererek katilleri cesaretlendirecek açıklamalarda bulunabilmiş olmasından kaynaklanmaktaydı.

Bu açıklamaları, bir de sanki cinayet işlemenin herhangi bir kabul edilebilir gerekçesi olabilirmiş gibi kimi tutarsız ve tümüyle dayanaksız nedenlerin ardına sığınarak yapmış olmanız, adınıza derin bir utancın eşlik etmesine neden oldu.

Bu arada, sizin bir zamanlar, yıllar boyu ülkeyi bir kan gölüne çeviren cinayetlere ilişkin tavrınızı ve binlerce genç insanın kanı üzerine kurulmuş bir iktidar sitemine dayandığınızı anımsadık. Utancımız, iç bulantısına dönüştü.

Siyasi hırslarınızın bu son döneminde gele gele “Bana milliyetçiler cinayet işliyor dedirtemezsiniz”den, bugün “Bana devlet cinayet işliyor dedirtemezsiniz” noktasına geldiniz. Aymazlık, duyarsızlık ve kininiz, “Tespih çeken sağcı, tetik çeken solcu” ayrımından bugün “normal gazeteci/gazeteci kılığında militan” safsatasına ulaştı. “Gazeteciler birbirlerini vuruyorlar” mantığına dayandırdığınız bu yeni senaryonuzla da yine sadece cinayet kışkırtıcılığı yapıyorsunuz.

“Militan gazeteci” diye ne idüğü belirsiz ve tümüyle dayanaksız bir savla sadece meslektaşlarımızın katledilmesine onay vermiş duruma düşmekle kalmıyor, bizleri de hedef gösteriyorsunuz. Demek ki artık bir gazetecinin öldürülmeyi hak ettiğini siz tayin ve tespit edeceksiniz, silahlı güçler de gereğini yapacaklar.

Sizi, bizlere bundan böyle yönelecek saldırıların baş kışkırtıcısı ve sorumlusu ilan ediyoruz.

Hükümetin başının cinayetle sonuçlanana kışkırtmalarının hedefleri olarak da can güvenliğimizi ülkemizin aydınlık güçlerine, emekçi halklarımızın duyarlılığına emanet ediyoruz.

Bugün, gazetemiz çalışanlarına karşı girişilen kanlı saldırıları protesto etmek üzere bizleri ziyaret eden emekçiler gazetemiz önünde hep birlikte “Özgür basın susturulamaz” diye haykırdılar.

Bizi öldürtebilirsiniz, ama Gündem’i susturamazsınız!

Gündem Çalışanları