Egemenlik kayıtsız şartsız DGM'nindir!

Özgür Gündem

TBMM Başkanı Cindoruk’un ilk DGM fezlekesini “Anayasa buyruğuna karşı çıkma” olarak nitelemesine karşın, DGM Savcılığı direniyor. Konu TBMM’nin gündemine girdi. Muhabirimiz Ahmet Abakay, Başsavcı Demiral’ın 22 Kürt milletvekilinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını talep ettiği ikinci fezlekeden bölümler aktarıyor.

Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcılığı’nın HEP kökenli 22 milletvekilinin dokunulmazlıklarının kaldırılması için TBMM Başkanlığı’na ikinci kez gönderdiği fezlekede, milletvekillerinin PKK terör örgütü ile organik bağ içinde bulundukları iddia edildi. Fezlekede, “PKK çete mensuplarının artık dağlarda değil TBMM çatısı altında aranması yanlış olmayacaktır. Sanıkların legal yol ile Türkiye’yi bölmek için çalıştıkları bir vakıadır” denildi. Fezlekenin TBMM tatilden sonra toplandığında Anayasa-Adalet Komisyonu’nun ilk toplantısında ele alınacağı belirtildi.

TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, tezkerenin ilk gönderilişinde, Başsavcı Nusret Demiral’ın bu tutumunu “Meclis iradesini hiçe sayma ve Meclis İradesinin üstüne çıkma, Anayasa buyruğuna karşı çıkma” diye niteleyerek tezkereyi iade etmişti. DGM Başsavcılığı ise kararında direnerek fezlekeyi bir üst yazıyla ikinci kez TBMM Başkanlığı’na göndermişti. ANAP’lı Meclis Başkanı Vekili Yılmaz Hocaoğlu, Cumhurbaşkanı’na vekalet eden Cindoruk’un bir süre beklettiği bu ikinci tezkereyi imzalayarak Anayasa-Adalet ortak komisyonuna havale etmişti.

Cindoruk’a yanıt

Ankara DGM Başsavcılığı, ikinci kez gönderdiği tezkerede, TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk’un iade kararını eleştirerek, “Fezlekenin karşıt bir ifadeyle işlemde yok sayılıp iadesi, yapılmakta olan hazırlık soruşturmasını geciktirmekle kalmayıp, hazırlık soruşturmasını hem engeller, hem de yargıya müdahale olarak yorumlanır” dedi.

Aralarında Fehmi ışıklar, Zübeyir Aydar, Ahmet Türk’ün de bulunduğu 22 milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırıldığı fezlekede yemin töreninde bu milletvekillerinin yakalarına sarı kırmızı, yeşil rozet taktıkları hatırlatılarak “Türkiye Cumhuriyeti’nin bayrağı, beyaz ay yıldızlı, al bayraktır. Bayrağı değiştirmek ve başka bir tür bayrak, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü için ne önerilir ve taşınır. Aksi davranışın Türkiye Cumhuriyeti devletini bölmeye yönelik bir eylem olarak kabul edilmesi zaruridir” görüşüne yer verildi.

‘PKK Meclis’e girmiştir’

Demiral ve 7 arkadaşının hazırladığı tezkerede daha sonra şu iddialara yer verildi:

“PKK ve diğer bölücü örgütlerin, Türkiye’de Türk bayrağından başka bayrak açmaları, Türk istiklalini ve devletin bölünmez bütünlüğünü bozucu, yıkıcı, diğer bir deyimle Türk devletini illegal yollardan ve silahlı çete teşkil ederek bölmek için girişilen yollardan yalnızca birisidir.

“İşte PKK yasadışı örgütünün, Türkiye Cumhuriyeti devletini bölmek için yürüttüğü silahlı terörü yanında, sanıkların başka bir yolda çalışarak, eylemlerini yüce Meclis’e kadar getirip gerçekleştirilmeleri arasında hem organik hem fiili yapısıyla sıkı sıkı bir bağlantı ve ilgi vardır. Bunda hiç şüphe yoktur.