Mizah dergileri çok uzun bir süre ülkenin önde gelen muhalefet odakları olarak yaşadılar. Toplumsal yergi en estetik biçimiyle mizah dergilerinde işleniyor. Yöneticiler ve genel olarak düzen, onların deyimiyle “ti”ye alınıyordu. Günümüzde ise bu misyonu sürdürmeye çabalayan dergiler derin bir parasal kriz yaşarken, cinselliği en yoz haliyle işleyip, kadın cinselliğini sömürenler parsayı topluyor.
İzmir - Volkan Aytar
Uzun süredir ağır bir kriz yaşayan ve toplam tirajları 1 milyon 30 binden, 450 binlere dek inen mizah dergileri, kurtuluşu kadın vücudu sömürüsünde buldu.
Sabah yayın grubunun çıkardığı “ÜFF” dergisinin büyük ilgi görmesinin ardından, “YORGAN”, “FIRT” ve “FIRT-BOY” dergileri de aynı yolu izledi. Az çok tüm mizah dergilerinin kullandığı cinsel içerikli karikatür ve yazıların yanı sıra, bu dergiler tüm yayın çizgilerini kadın vücudu sömürüsü üzerine kuruyorlar. Kadın cinselliğini edilgen ve erkek cinselliğine tabi kılan yayınlarında, daha da tehlikeli olarak, kadınlara yönelik cinsel şiddeti özendirebilecek öğeleri kullanıyorlar.
Bir zamanlar Oğuz Aral’ın yönetimindeki “GIRGIR” mizah dergisi konumundayken ve toplam tiraj 1 milyon 300 binleri zorlarken, bugün tüm mizah dergilerinin toplam satışı tüm bu cinsellik sömürüsüne rağmen geçmişte “GIRGIR”ın yakaladığı rakamın ancak uzaklarından geçebiliyor. Son dağıtım rakamlarına göre, mizah dergilerinin toplam satışı 450 binlere dek düşmüş durumda.
‘Ciddi’ mizah dergileri derin bir bunalım yaşarken, kadın cinselliğini yoz bir biçimde sömüren dergiler büyük ilgi görüyor. Bu tür dergilerde kadını ‘seks malzemesi’ olarak göstermek için büyük çaba harcanıyor. Örneğin “YORGAN” dergisi kapağında iki mutfak eşyası arasına geniş bir kadın kalçası ve bacaklarını yerleştirerek, “mutfaklarımızın değişmez beyaz eşyası” yazmış. Öte yandan bu tür dergilerde, tecavüz gibi cinsel suçları sevimli göstermek için pek çok karikatür üretilmesi de ihmal edilmemiş.
Furyanın öncüsü olan “ÜFF” dergisinin Yayın Koordinatörü Murat Kürüz, mizah dergilerinde cinselliğin işlenmesinin yeni bir olay olmadığını savunarak, “Gırgır dergisinin 1970’lerdeki ilk sayılarından başlayarak seks, tüm mizah dergilerinde kullanılmıştır. Bizim yaptığımız ise cinselliği istismar etmek değil, ama bir parça mizah ve hergelelik katarak işlemektir” dedi. Diğer mizah dergilerinde çalışan ve kendilerini cinselliği sömürmekle suçlayan mizahçıların da aslında “ÜFF” gibi dergilerde çalışmak için can attıklarını iddia eden Kürüz, “Tüketim toplumu kurallarına uymak zorundayız. Elbette ki kadını bir ölçüde sömürüyoruz. Ama kadının meta olarak kullanılmasına da karşıyız.” diyor. Kadının meta olarak kullanılmasına karşı olan Kürüz’ün dergisindeki “oto haber” köşesinde çıplak bir kadın fotoğrafının altına “1970-Turbo Vildan (Full Aksesuarlı)” yazısı yazılı kadın ‘teknik’ özellikleri ‘eğlenceli’ bir dille anlatılıyor.
“ÜFF” dergisini izleyerek oldukça kârlı olan bu sektöre atılan “YORGAN”, “FIRT” ve “FIRTBOY” dergilerinin yetkilileri ise, kendilerine gönderdiğimiz sorulara yanıt vermediler. “ÜFF”ün yayın koordinatörü Kürüz bu dergilerin kendilerini taklit ettiğini iddia ediyor.
Mizah piyasasındaki bu itibar kaybını mizahçılar nasıl değerlendiriyor? Cinsellik sömürüsüne sapan dergilere en çok tepkiyi “LEMAN” ve “DELİ” dergilerinin gösterdiği gözleniyor. 60. Sayısının kapağına ünlü “Bereket Tanrısı”nı basıp üstüne “o artık mizah tanrısı” yazısını iliştiren “DELİ”nin çalışanları, mizah dergilerinin krizini yalnızca seks dergilerinin çıkışına bağlamamak gerektiğini suçun yıllardır birbirlerini tekrar eden tüm mizah dergilerinde olduğunu ifade ediyorlar.
“DELİ”nin Yazı İşleri Müdür Tan Cemal Genç, bu tür dergilerin Türk toplumundaki cinsel açlığı istismar ettiğini belirterek, “Cinsellik elbette ki mizahta bir öğe olarak işlenebilir. Ama karşı çıkılması gereken şey, ticari amaçla kadın vücudunun sömürülmesidir” dedi. Satış rakamlarına baktığımızda ise cinsellik sömürüsü yapan dergilerin iştahını kabartan gerçek açıkça görülebiliyor. 450 binlere kadar düşmüş olan toplam mizah dergisi tirajının 200 bini bu dört derginin elinde bulunuyor.
Diğer mizah dergileri arasında ise 60 bin satan “HIBIR”ın ardından, bir zamanların 500 bin satışlı “GIRGIR” dergisinin devamı olan “AVNİ”, bugün 42 binlik bir tiraj ile yetinmek zorunda. “LEMAN” ve “DELİ” gibi mizahtaki cinsel kirlenmeye tepki gösteren dergiler ise, sırasıyla 35 ve 10 binlik satışlara sahip durumda.
Mizah dergileri çok uzun bir süredir ülkenin önde gelen muhalefet odakları olarak yaşadılar. Toplumsal yergi en estetik biçimiyle mizah dergilerinde işleniyor. Yöneticiler ve genel olarak düzen, onların deyimiyle “ti”ye alınıyordu. Günümüzde ise bu misyonu sürdürmeye çabalayan dergiler derin bir parasal kriz yaşarken, cinselliği en yoz haliyle işleyip, kadın cinselliğini sömürenler parsayı topluyor. Bu üzücü durum da daha uzun süre devam edecek gibi görünüyor.