Atilla Halis
Koma Çiya müzik grubu elemanları bugün mahkemeye çıkıyor
Koma Çiya müzik grubu Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) bünyesinde çalışmalarını sürdüren ve yedi kişiden oluşan bir grup. 1991 yılında kurulmasıyla birlikte çalışmalarına başlayan Koma Çiya, yaptığı otantik ve çok sesli halk müziğinden meydana gelen parçalarla geniş bir dinleyici kesimine seslenirken, polisin baskı, yasak ve gözaltılarla karşılaştı.
“Rozerin” adlı bir kasetleri de bulunan Koma Çiya şimdi Ankara ve İstanbul polisi tarafından aranıyor. Ankara’da yapılan Halkın Emek Partisi (HEP) İkinci Olağanüstü Kurultayı’nda verdiği konserden sonra, Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi’nce haklarında arama ve gözaltı emri çıkarılan Çiya’nın aranmasının nedeni, “bölücü türküler söylemeleri.” Yoğun çabadan sonra telefonla ulaştığımız Koma Çiya elemanlarıyla Gündem okurları için konuştuk.
- Koma Çiya’yı oluşturmanızdaki etkenler nelerdi. Neleri hedeflediniz?
Koma Çiya: Kürt halkının yoğun mücadele verdiği hassas bir dönemde Mezopotamya Kültür Merkezi gibi bir kurum açıldı. Bizde bu kurum içerisinde kendimizi Kürt halkının kültürel temsilcisi olarak görüp, Kürt halkının yaşamlarını, acılarını, sorunlarını bu alanda dile getirmek isteyen bir grup olmak istedik. Koma Çiya’nın oluşum nedenlerinin balında MKM’nin kurulmasının da yeri var. Çünkü Kürt sanatçıların girdap çerisinde olduğu bir dönemde, daha örgütlü ve daha sağlıklı bir çalışma yapması gerektiği kanaatinde olduğumuz için, değişik yerlerden, değişik mesleklerden ve değişik müzik gruplarından gelerek kollektif bir yapı oluşturmaya çalıştık.
- Yaptığınız müzikle Kürt ve Türk halkına seslendiğinizi söylüyorsunuz. Bu çalışmalarınızla amaçladığınız kitleye ulaşabiliyor musunuz ve yaptığınız çalışmalarda ne gibi engellerle karşılaşıyorsunuz?
Koma Çiya: Kürt kültürü, Türk egemen güçleri tarafından sömürülüp, asimile edilip Türk kültürü olarak sunulmuştur. Biz kendi kültürümüze sahip çıkarken, Kürt halkının aydınlığa çıkmamış kültürünü ve otantik değerlerini ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Bu kültürü çıkarırken de Türk halkının kültürüne de katkıda bulunmak istiyoruz. Biz halkımıza yararlı olduğumuza inanıyoruz. Bundan sonra bizim yapacağımız şey halkımızın bize verdiği bu değere layık olmaya çalışmak. Ama tüm bunları yaparken, kendimizi henüz sürecin gerisinde buluyoruz.
- Daha önce verdiğiniz konser ve gecelerde baskı ve yasaklara maruz kaldığınızı biliyoruz. Ancak Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi’nce hakkınızda çıkartılan arama ve gözaltına alma kararı ile ilgili gerekçenin Ankara’da yapılan HEP kurultayında verdiğiniz konser olduğu açıklandı. Bu konuda görüşlerinizi açıklar mısınız?
Koma Çiya: Alınan kararların neye bağlı olarak alındığını biliyoruz. Bize göre Milli Güvenlik Kurulu’nun (MGK) aldığı kararlar doğrultusunda hareket ediyorlar. Dikkat edilirse, MGK bir karar alıyor kararda, “Devlete karşı bölücü faaliyetler içerisinde bulunan kişi, kurum, kuruluş yayın organı vb. gibi olgulara karşı topyekûn mücadele edelim” denilmekte. Kürt müziği, Kürtçe konuşmak serbesttir dendi: şimdi bu uygulamalarla görülüyor ki bu söylenenler sadece göz boyamadan öteye gitmedi gitmeyecek. Suç unsuru olan bir türküdür. Söz konusu türkü, karanlık güçlerce katledilen (ki bizce artık karanlık değildir) Vedat Aydın için bestelenmiş bir türküdür. HEP’in kurultayında bunu doğal olarak söyledik. Çünkü Vedat Aydın HEP Diyarbakır il başkanıydı ve biz Kürt halkının Vedat Aydın için bestelediği bu türküyü, bağlı olduğu yasal bir partinin kurultayında söyledik.
- Peki, Ankara DGM’ce hakkınızda çıkarılan kararla ilgili olarak nasıl bir cevabınız var. Bu konuyla ilgili olarak nasıl hareket edeceksiniz?
Koma Çiya: Bu konuda cevabımız açık ve nettir. Bizim illegal hiçbir durumumuz yok. Tüm çalışmalarımız alenidir, açıktır her şeyi herkesin yüzüne karşı yapıyoruz, bunu devlet de halk da görüyor. Bu açıdan onların verecekleri hiçbir karar bizi bağlamıyor. Bu karar tamamen keyfi ve anti demokratik bir uygulamadır.
- Son zamanlarda gündeme gelen askere gitmeme konusu var. Gerek Türk olsun gerek Kürt olsun aydın, yazar, sanatçı, müzisyen ve çeşitli demokratik kitle örgütleri ile birlikte, yurt dışında da girişim komiteleri oluşturularak askerlik çağına gelmiş gençlere, ana ve babalara yapılan bir çağrı var. Bu çağrıda Türkiye sınırları içinde ve dışında yaşanan savaşın haksız bir savaş olduğu, genlerin bu kirli savaşa alet olmamaları ve askere gitmemeleri isteniyor. Sizin bu konudaki tutumunuz ve görüşleriniz nedir?
Koma Çiya: Bu çağrıya ve bu yönde yapılan tüm çalışmalara yürekten destek veriyoruz. Elbetteki yaşanan bu kirli savaşla birlikte; TC’nin giriştiği sokak katliamları bu çağrı ve girişimi kaçınılmaz kılmıştır. Bu konuda yırt dışında olduğu gibi burada da bir girişim komitesi oluşturulup bu yönde çalışmalar yapılmalıdır. Biz de buradan tüm demokrat ve duyarlı insanlara sesleniyoruz: “Savaş hizmetine hayır, barışa evet” sloganıyla yola çıkıp, hep birlikte insanların barış içinde yaşadığı güzel topraklar üzerinde yaşayalım.